4 Ekim 2013 Cuma

Emelleri adedince elemler

Tabiri yerinde ise, iyi bir yarış atı ile küçük bir fare dar ve küçük bir mekanda koşu yarışına girseler, küçük fare o dehşetli yarış atını yener.
 Zira atın mesafe alanı dar olduğu için o güzel koşma kabiliyetini sergileyemez ve kullanamaz. Atın kendini gösterebilmesi için uzun ve geniş bir hipodrom lazımdır. Atın o uzun ve dayanıklı bacakları on metrelik bir odada işe yaramaz.
ALLAH insanı ahirete uygun olarak yaratıp ona göre cihazlar ile donatmıştır. Bu sebeple insana sayısız ve sınırsız arzu ve emeller verilmiştir. Bu sayısız arzu ve emellerin insana veriliş nedeni ahiretin ebedi ve mükafat yeri olmasından dolayıdır. Yani insan hakiki saadet ve tatmini ancak ahiret hayatında bulabilir, ancak ahiret hayatı ile mutmain olabilir.
İnsan hedefini şaşırıp o sınırsız arzu ve emellerini kısacık ve tadımlık dünya hayatına tevcih eder ahreti unutur ise, müthiş bir elem ve azabın içine düşer.
Emelleri adedince elemleri meydana çıkar. Her bir arzu ve emel karşılığı dünyada olmadığı için insana azap kaynağı olur.
İnsan bu duygu ve cihazlarını ahirete orantılı ve uyumlu bir şekilde işleyip kullanırsa, o zaman kainatın halifesi ve efendisi olur. Şayet ahiret olmasa
ya da insan onu iman ile tanımasa insan gayet aciz, çaresiz, duyguları işe yaramaz bir zavallı durumuna düşer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder