"Madem ihtiyarlık, hastalık, musibet ve her tarafta vefiyatlar o dehşetli elemi deşiyorlar ve ihtar ediyorlar. Elbette o ehl-i dalâlet ve sefahet, yüz bin lezzeti ve zevki alsa da, yine o mânevî bir cehennem kalbinde yaşar ve yakar..." İzahı?
Gaflet; dikkatsizlik, vurdumduymazlık, önemli işleri bırakıp kıymetsiz şeylerle uğraşmak gibi manalara geliyor.
“Gaflet, hissi iptal ediyor. Ve bu zamanda öyle bir derecede iptal-i his etmiş ki, bu elîm elemin acısını ehl-i medeniyet hissetmiyorlar.”(Lem'alar, On Yedinci Lem’a)
“Nefs-i insaniye, muaccel ve hazır bir dirhem lezzeti, müeccel, gaip bir batman lezzete tercih ettiği gibi, hazır bir tokat korkusundan, ileride bir sene azaptan daha ziyade çekinir." (Lem'alar, On Üçüncü Lem’a)
Bunun küçük bir misalini haylaz öğrencilerde görüyoruz. Bir öğrenci, sınıfta kaldığı ve okuldan atıldığı takdirde istikbalde başına ne gibi sıkıntılar geleceğini çok iyi bilir. Ama kötü arkadaşlara uyarak yanlış yola saptığında, ders çalışmayı bırakıp eğlencelere daldığında artık onda gaflet hakim olur, bunları hiç düşünmez bile. Hele içkiye veya kumara müptela olursa, kurtuluşu iyice zorlaşır. Aklı, fikri, hayali hep haram işlerde dolaşır. Bazı sebeplerle geçici bir zaman aklı başına gelse de,
doğru yola dönmesi, kötü alışkanlıklarını terk etmesi çok zor olduğundan, o pek kalın gaflet sersemliği ile gerçek görevini yine hissetmez ve aksatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder